NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ
حَدَّثَنَا
أَبُو
مُعَاوِيَةَ
قَالَ حَدَّثَنَا
الْأَعْمَشُ
عَنْ
الْحَكَمِ
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ أَبِي
لَيْلَى عَنْ
عَلِيٍّ عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
بِمَعْنَاهُ
لَمْ يَذْكُرْ
الْخَرِيفَ
قَالَ أَبُو
دَاوُد
رَوَاهُ
مَنْصُورٌ
عَنْ
الْحَكَمِ
كَمَا
رَوَاهُ
شُعْبَةُ
Hz. Ali, Nebi (s.a.v.)
(bir önceki hadisin bir de) manasını rivayet etmiştir. Fakat (bu rivayetinde
bir önceki hadis'in metninde bulunan) harif (kelimesin)i zikretmemiştir.
(Ebû Dâvud der ki: Bu
hadisi, Şu'be'nin rivayet ettiği şekilde Mansur da el-Hakem 'den (mevkuf
olarak) rivayet etmiştir.
İzah:
Bilindiği bir hadisi
mana olarak rivayet etmek demek, değişik fakat aynı manaya gelen lafızlarla
rivayet etmek demektir.
Bir önceki hadis-i
şerif, Hz. Ali, Nebi (s.a.v.)'den bir de onunla aynı manaya gelen fakat
kelimeleri değişik olan cümlelerle rivayet etmiştir. İşte bu rivayet şekli
hadisin mana olarak rivayetine bir misaldir. Bu hadisin sözü geçen bu
rivayetlerinin her ikisi de mevkuftur. Bir başka ifadeyle Hz.Nebie ulaşmayıp
bir sahabi olan Hz; Ali'de kalmaktadır. Her ne kadar bu hadisi Hakim Hz. Nebie
kadar ulaşan merfu bir senetle rivayet etmişse de, onun rivayetinde sadece
"Müslüman bir hastayı ziyaret eden bir müslümanla birlikte yetmişbin
meleğin daha bulunduğu" ifade edilmekte, o ziyaretçinin cennet meyveleri
arasında gezindiğinden bahsedilmemektedir.
Bu hadis4 şerifi
Beyhaki ile İmam Ahmed şu manaya gelen lafızlarla rivayet etmişlerdir:
"Bir kimse hasta olan bir müslüman kardeşini ziyaret ederse, oturuncaya kadar
cennet bahçelerinin meyveleri arasında gezinmiş olur. Oturunca kendisini
Allah'ın rahmeti sarar. Eğer sabah ziyaret etmişse akşama kadar yetmiş bin
melek onun için Allah'dan af dilerler. Eğer akşam ziyaret etmişse, yetmiş bin
melek sabaha kadar onun adına Allah'dan af dilerler."[Ahmed b. Hanbel,
1,81, 91, 138.]
Bu hadisi, İbn Mace de
zayıf bir senetle şu manaya gelen cümlelerle rivayet etmiştir: "Hasta
ziyaretçisi olarak müslüman kardeşinin yanına varan bir kimse, hastanın yanında
oturuncaya kadar cennet meyvelerini kopara kopara cennet bahçeleri içinde
yürümüş olur.”[İbn Mace, cenaiz]
Hurfe: Aslında
"dalından koparılmış meyve" demektir. Bu kelimenin "yol"
manasına geldiğini söyleyenler de vardır. Eğer bu kelimenin burada, dalından
koparılmış meyve anlamında kullanıldığı kabul edilirse, hadis-i şerifte
"Hasta ziyaretine giden bir kimsenin kazanmış olduğu sevabın dallarından
koparılıp bir yere yığılan meyvelere benzetildiği" anlaşılır. Fakat
"yol" manasında kullanıldığı kabul edilirse, o zaman "Hasta
ziyaret eden bir müslümamn hastanın yanına varıncaya kadarki yürüyüşünün cennet
yolunda yapılmış bir gezintiye benzetildiği" anlaşılır. Hakim de bu
hadis-i şerifi, Müslim ve Buhârî'nin şartlarına uygun olarak ve şu manaya
gelen lafızlarla rivayet etmiştir. "Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki:
"Kim bir hastayı geceleyin ziyaret ederse, beraberinde kendisi için
Allah'dan af dileyen yetmiş bin melek daha çıkar. Sabaha kadar onun adına
Allah'dan af dilerler ve kendisi için cennette toplanmış meyveler vardır. Kim
de bir hastayı sabahleyin ziyaret edecek olursa beraberinde kendisi için akşama
kadar Allah'dan af dileyecek yetmiş bin melek bulunur. Ve onun için cennette
derilmiş meyveler vardır."